DİĞER
"Kısa, çarpıcı, fazlasıyla zihin açıcı ve kesinlikle öncü bir eser bu; en geniş anlamıyla “delilik çalışmaları” alanının başyapıtlarından ya da klasiklerinden biri. Kitap 60 yıl sonra yeniden yayımlanırken, eserin önemini ve tarihsel bağlamını daha iyi anlamamız için resim yorumlarına, Dağyolu ve Velioğlu’nun tamamlayıcı nitelikteki diğer yazılarına da yer veriliyor."
"Unutmayalım ki, 'objektif tarihçiliğin imkânsızlığı', tarih yazımı kuramı açısından bir sorunsal olmaya devam ediyor. Tunçay, kitabında da işaret ettiği objektif tarihçiliğe inanan bir devrin insanı ama eseri mademki halen bir referans olarak görülüyor, bu ilk kabulün de artık sorgulanması gerekmiyor mu?"
"Birkan’ın yazılarını okuyanlar anımsarlar, edebiyat okurluğu su götürmez ama o bununla da yetinmez. Yazılarını sadece edebi tekniklerle değil, başka pek çok sürprizle sürdürür. Editörlüğü, çok okuması, çok yayınlaması onu okurla fazlasıyla empati kurmaya itmiştir."
Otuz yıl sonrasının Türkiye’si nasıl bir yer olacak? Cevaplaması çok güç bu soruyu, Şahin Alpay ta 1991’de, Türkiye’nin önde gelen 32 simasına yöneltmiş… Bugünden bakınca cevaplar, beklentiler ve gerçekler arasındaki tezat dikkat çekici.
COVID-19 salgını yüzünden eve mahkûm olup tarih okumak isteyenlere tavsiyeler… Nuray Mert her biri sıkıcı ve uzun olmakla beraber okunması elzem kitaplara değiniyor. ‘Ulu Hakan’dan, ‘Tek Adam’a, Rıza Nur’dan Mete Tunçay’a…
Basbayağı sağcı bir kültür devinimini; özerk, bağımsız, kayıtsız, eyvallahsızmış gibi sunmak, sadece okuma yazma tecrübesinin ilk basamaklarındaki romantik gençlerin aklını çelebilir bir poz olarak kalıyor...
Muharrir’in en fantastik yanı “son 30 yılın edebiyatı”nı yok sayması ve böylelikle farkında olmadan 60 yıl sonra aşağı yukarı kendisi gibi heyecan, vaatler, hakikatler içinde ortaya çıkacak ikinci Tuncay Birkan’a “hak dağıtmak üzere” davetiye çıkarmasıdır.
Tuncay Birkan: Muharrirlerimiz esasen “kadın ve vatan aşkı” dairesine sıkışmış, hep küçük meselelerle uğraşan bir edebiyattan büyük, Fazıl Ahmet’in deyişiyle “engin” meseleleri olan bir edebiyata geçmeyi bekliyorlar
28 Kürt aydının, entelektüelin ve siyasetçinin portrelerinin bulunduğu Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler, “Dört ulus-devlet arasında ifraz edilmiş Kürtlüğün parçalanmış zihinsel dünyasını birleştirme ya da aralarında ilişki kurarak bir tarih okuması gerçekleştirme” amacı güdüyor
Levent Cantek ile Levent Gönenç, Türkiye'de mizah yayıncılığını, mizah dergilerinin seyrini ve Muhalefet Defteri'ni K24'e anlattı...
Romanlarından yansıyan Reşat Nuri imgesi ve çeşitli edebiyat adamlarınca hatırlanan “maarif müfettişi edip” Reşat Nuri persona’sının ötesinde, bir toplumda yaşayıp oranın dertleri üzerine kafa yoran bir entelektüel olarak Reşat Nuri hemen hiç bilinmiyor
“Siz halka doğru inecekmişsiniz, demek kendinizi halktan pek yüksek buluyorsunuz, lütfen eğileceksiniz ona doğru!... Bizler halktan yüksek değiliz, bir Türk toplumu var, onun içindeyiz, biz de halktanız...”
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.